21 Şubat 2014 11:28

12 Eylül davasına ÖYM molası

12 Eylül darbesinin mimarları, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı davada sona yaklaşılıyor. Ancak Özel Yetkili Mahkemeleri (ÖYM) kaldıran düzenlemenin Meclisten geçmesi nedeniyle yargılamaya ara verildi.

12 Eylül davasına ÖYM molası
Paylaş

12 Eylül darbesinin mimarları, dönemin Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Kenan Evren ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı davada sona yaklaşılıyor. Ancak Özel Yetkili Mahkemeleri (ÖYM) kaldıran düzenlemenin Meclisten geçmesi nedeniyle yargılamaya ara verildi.

Anayasa değişikliğinin ardından 4 Nisan 2012’de görülmeye başlayan dava, Özel Yetkili Mahkeme olan 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor. Duruşmada Savcı Selçuk Kocaman, Evren ve Şahinkaya için müebbet hapis cezası talep etmişti. Davanın 20. duruşması bugün görüldü.

‘KALDIRILMIŞ MAHKEME’

Duruşmada, mağdurlar ve yaşamını yitirenlerin aileleri son sözlerini alarak, mahkemeden Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın cezalandırılmasını istedi.
Daha sonra duruşmada savunmalarını yapmaları için sanık avukatlarına söz verildi. Bu sırada duruşmayı izleyenler, sanık avukatlarının “suçu ve suçluyu savunmalarına” tepki olarak salonu terk edeceklerini söylediler. Ancak, sanık avukatları savunmalarını yapmayacaklarını bildirdiler. Gerekçe olarak önceki gece yasalaşan ve ÖYM’leri kaldıran yasayla, duruşmanın görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin statüsünün değişmesini gösterdiler. Sanık avukatlarından Hayri Acar, bu duruma işaret ederek, “Takdir edersiniz ki kaldırılmış bir mahkemede kamusal ve bireysel savunmaların yapılmasının bir anlamı kalmamıştır” dedi.

Mahkeme, Kanun’un Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilme olasılığını göz önüne alarak duruşmayı 12 Mart 2014 tarihine erteledi. Mahkeme kararında ayrıca, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın isteklerine bağlı olarak savunmalar sırasında telekonferans yoluyla bağlanabilecekleri bildirildi.

Ayrıca karar duruşması olarak öngörülen duruşmada, konuşmaların yapıldığı sırada Savcı Selçuk Kocaman’ın uyuklaması dikkat çekti. (Ankara/EVRENSEL)
 


'OLAY YOK, SUÇ ORTAKLARI YOK'

Dava öncesi, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri Ankara Adliyesi Ağır Ceza Kapısı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup "12 Eylül darbe rejimi devam ediyor" pankartı ile Berfo Ana, Cemil Kırbayır ve Terzi Fikri'nin fotoğraflarını açtı. Sık sık, "Berfo ananın evlatlarıyız". "Darbeciler halka hesap verecek" sloganları atan Emek ve Demokrasi Güçleri adına Metin Uzunöz açıklama yaptı.

Mahkemenin, Evren'in ifadeleriyle siyasal cinayet ve katliamlar arasında ilişki kurmadığını belirten Uzunöz, "Sanki iki darbeci, öncesi ve sonrası olmayan bir darbe yapmışlar. Olay yok, suç ortakları yok. Sadece iki darbeci ve onların bir başlarına işledikleri darbe suçu iddiası var" dedi. Uzunöz, mahkemenin darbecileri aklama ve darbenin yargılanmasını engelleyen bir nitelikte olduğunun altının çizerek, şunları ifade etti: "Aradan 24 yıl geçmesi, darbecilerin yaşlanmaları ve ölmeleri, darbecilerin yargılanmasını engelleyemez. Bu tür güç ve iktidar bağımlısı şike ürünü mahkemeler hiç engelleyemez. Çünkü mesele, bir başına Evren ve Şahinkaya, hatta bütün darbecilerin ve işbirlikçilerinin yargılanması değildir. Bir tarihle hesaplaşmaktır." (DİHA)


MÜDAHİL AİLELER KONUŞTU

Yoklamanın alınmasıyla başlayan duruşmada, Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, bazı kişilerin müdahillik ve soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunduğunu belirtti. Duruşmada, söz alan Aynur Hayrullahoğlu eşini 1982 yılında işkence sonucu kaybettiklerini belirterek, eşinin 2 gün işkence gördüğünü, kendilerine ölüm haberinin 3 ay sonra verildiğini ifade etti. Eşini kaybettiğinde 23 yaşında olduğunu yurt dışına çıkarak mülteci olarak yaşamak durumunda kaydığını ifade eden Hayrullahoğlu, “Eşimin cenazesine bile dokunamadım, yıllarca ben bu acı ile yaşadım. Alışırsın dediler ama alışamadık. Zamanım eşimin travmalarını tamir etmekle geçti. Anıların ahı var bu insanların üzerinde. Umarım bu mahkeme bizim içimizi birazcıkta olsa rahatlatacak bir karar alır, ölüm döşeklerinde bile olsa yargılanmış bir suçlu olarak gitmelerini istiyorum” dedi.

TÖBDER Yöneticisi Abdullah Gürbudak’ın kızı Sinem Gürbudak, babasını Mamak Cezaevinde gördüğü işkence sonucu kaybettiklerini ifade ederek, çok ciddi bedeller ödediklerini kaydetti. Babasının ölümünün ardından ailesinin dağılma süreci yaşadıklarını belirten Gürbudak, annesinin akıl sağılığında ciddi problemler yaşadıklarını ifade etti. Gürbudak, “41 yaşındayım. 41 yaşında bir çocuk edasıyla hitap ediyorum umarım bu karar adaletli olacak, insanlık adına atılmış önemli bir adım olacak” dedi.

‘AKP VE GÜLEN CEMAATİ HUKUKUN ALDATMACA OLDUĞUNU GÖSTERDİ’


Sabire Yazgan Selim ise sanıkların insanlığa karşı işlenmiş suçlardan mahkumiyetlerini talep ettiğini belirterek duruşmanın tam bir siyasi karışıklık döneminde yapıldığını, son dönemde Mahkemelerin ve savcıların kararlarının tartışılır hale geldiğini anımsattı. Selim, AKP ve Fetullah Gülen cemaatine teşekkür ederek, “Hiçbir zaman Türkiye’de hukukun bir aldatmaca olduğu bu kadar net ve anlaşılır olmamıştı. Bu iki sanık anayasayı ihlal etmiştir. Mahkemenizin özel yetkileri kaldırılmasına karar verilecek, siz karar vermeden. Bu durumda vereceğiniz kararın geçerliliği de tartışmalı olacak. Bizler sevdiklerimizi bu iki cani yüzünden kaybettik” dedi. Baki Batmaz ise ağır işkencelere maruz kaldığını, öğretmenlik mesleğinin elinden alındığını, günlerce hastanelerde yattığını anlatarak, mağduriyetinin giderilmesini istedi.

Elif Torun Öneren ise 1980 yılında işkenceden kardeşini kaybettiğini belirterek, “Bize dün gece geç vakitte bu mahkemeden yetkilerin alındığı bildirildi şu anda biz niye buradayız onu da anlamıyorum. Yargının tarafsız olduğuna asla inanmıyorum gördüklerimiz bunu gösterdi. Dökülen kanın hesabı sorulmalı. Yargı bunun hesabını soramıyorsa bir gün gelir halkın bu hesabı soracağına hiç kuşkum yok” diye konuştu.

‘BABAM BAŞBAKAN DEĞİL KENDİNE GÖRE ÇİFTÇİYDİ ONDAN MI ADALETİ BULAMIYORUZ’

Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise kendilerinden kardeşinin cenazesinin saklandığını, ölümünün haber verilmediğini ve kaçtığının söylendiğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
“Bir babanın oğlunun tabutunun altına girme hakkı elinden alındı, babanın oğlunun mezarına gidip bir karanfil koyma hakkı elinden alındı, 33 yıl boyunca oğlu için adalet arayan geçen yıl bugün vefat eden Berfo Ana’da yıllar yılı görülmeyen adaleti bitmek tükenmek bilmeyen belirsizliği aradı. Bana başın sağ olsun diyebiliyor musunuz? İnsanlık suçu ile yargılanması en öncelikli talebimizdir.”

Cemil Kırbayır’ın ablası ise kardeşinin ölümü konusunda kendilerini kandırıldığını belirterek bütün ailesinin dağıldığını ifade etti. Kendilerine kardeşinin kaçtığının söylendiğini kaydeden Kırbayır, “Biz adalet dedikçe adalet bizden kaçıyor. Babam Başbakan değil, kendine göre çiftçiydi ondan mı adaleti bulamıyoruz. Biz bu devletin insanıyız bize ne zaman sahip çıkacaksınız. İnşallah onunda rütbelerini sökersiniz anamın biraz daha kemikleri sızlamaz” diye konuştu. Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan da mahkemeden muktedir olanların da yargılanabileceğinin gösterilmesini istedi.

‘TÜM İNSANLARIN “OH” DİYECEĞİ BİR KARAR VERİN’

TÖBDER Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yalçınkaya, geçmişle yüzleşilmesi gerektiğini, yaşanlardan hesap sorulması gerektiğini ifade etti. Yalçıkaya, Türkiye darbe dönemlerinin tarihe gömülmek isteniyorsa sanıkların cezalandırılması gerektiğini kaydetti.

Halil Emre, gerçek adalette bilimin, aklın, nefsin ve malın korunmasının esas olduğunu belirterek, darbe döneminde öğretmen olduğunu ve mesleğinden uzaklaştırıldığını anlattı. O dönemde yaşadığı sıkıntıları anlatan Emre, halen suçunun ne olduğunu bilmediğini ifade etti.

Sait Ödemdir, 12 eylül döneminde yaşadıklarını anlatarak tesadüfen yaşayan biri olduğunu belirtti. Emre verilecek mahkumiyet karının çalınan gençliğini geri getirmeyeceğini ancak ölenlerin kemiklerinin sızlamayacağına kaydederek, gördüğü işkencelerden sonra yüzde 50 özürlü duruma düştüğünü ifade etti. cezaevinden çıkan herkesin kanser olduğunu, cezaevinde kendilerinin yediği yemeklerin araştırılması gerektiğini belirten Emre, “O günü alkışlayanlara sormak lazım yaptıklarınıza değdi mi?​” sorusunu yöneltti.

Remzi Çayır, farklı düşünmenin güzel bir şey olduğunu belirterek, bu davanın bir ilk olduğunu ve ivedikilikle sonuçlanmasını istedi. HSYK’nın değişmek üzere olduğunu özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına yönelik kanunun meclisten geçtiğini ve belirsizliğe gidildiğini ifade eden Çayır, mahkemeden tüm insanların oh diyeceği bir karar verilmesini istedi.

‘HAVA TERSİNE DÖNMÜŞTÜR’

Usul hakkında söz alan Avukat Aydın Erodoğan, Meclis’te kabul edilen düzenleme ile mahkemenin görevinin sona ereceğini, devleti koruma amaçlı oluşturulan mahkemelerin tarihe karışacağı anlamına geldiğini ifade etti. Daha doğru yargılama yapılacağına inanmadıklarını dile getiren Erdoğan, mahkemenin karar vermesi gerektiğini belirtti. Avukat Alper Cangı ise özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını alkışlayacaklarını belirterek “Yasa değişikliği kabul edildi ancak ortada uygulanacak bir yasa yoktur. Siz bu davayı bitirmeden, ikinci aşama olan darbecilerin soruşturması bir adım öne gitmeyecek, sistematik işkence soruşturması devam etmeyecek, Türkiye’nin dört bir yanında başlatılmaya çalışılan soruşturmalarda bir adım ileri gidilmeyecektir. İşkence davalarında zamanaşımı kararı verilmektedir hava tersine dönmüştür. 12 Eylül’ün yargılanamayacağı yönünde bir hava oluşmuştur. Bu hava hepimiz için çok tehlikelidir, bu havadan demokrasi çıkmaz, bu havayı dönüştürmek zorundayız” dedi.

‘İLGİLİ MAHKEME BELİRLENMELİ’

Sanıklar Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın Avukatı Bülent Hayri Acar, mahkemenin yeni çıkan kanunla kaldırıldığını belirterek, “Takdir edersiniz ki kaldırılmış bir mahkemede kamusal ve bireysel savunmaların yapılmasının bir anlamı kalmamıştır” dedi. Acar ilgili mahkemenin belirlenmesinin ardından savunma yapmak istediklerini belirtti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı İnce duruşmaya ara verdi.

ÖNCEKİ HABER

Ukrayna’da erken seçim ve 2004 Anayasası\'na dönüş kararı

SONRAKİ HABER

İsveç’in Kolsva Gölü’nde Nazi silahları bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa